Kıskançlık insanoğlunun en doğal ve kozmik hislerinden birisidir. Kıskançlık sevilen kişinin oburuyla paylaşılmasına katlanamamaktır. Bu nedenle sevginin olduğu her yerde kıskançlığın var olduğunu söyleyebiliriz. Ne vakit bu his kişiyi ve şahıslar ortasındaki ilgiyi rahatsız etmeye başlarsa, o vakit sevgiyi koruyan kollayan bir his olmaktan çıkar ve vakitle sevgiye ve hasebiyle da bireye ziyan vermeye başlar. Her kişi hayatının muhakkak bir devrinde kıskançlık hissini yaşamıştır ya da yaşamaya devam ediyordur; anne-babayı kıskanma, kardeşi, arkadaşı ve daha ileriki devirde de kesinlikle partneri kıskanma duygusu yaşanır ve yaşanması da çok doğaldır.
*İnsanlar niye kıskançlık duygusu yaşarlar?
Kıskançlığın temelinde özgüven eksikliği ve yetersizlik duygusu yattığı üzere sevgiyi paylaşmama, paylaşmaya alışkın olmama, dışlanmışlık hissi, yalnız kalmaktan korkma üzere hisleri da içinde barındırır. Kendini dışlanmış hissetme duygusu kıskançlığı tetikleyen hislerden birisidir. Kıskançlık birtakım beşerler tarafından yanlış ve yaşanmaması gereken bir his olarak kıymetlendirilebilir; lakin hayli doğal ve dozunda olduğunda yararlı bir histir.
* Bu his nasıl aşılır?
Kıskançlık konusuna ölçülü ve dikkatli yaklaşmak gerekir. Kişi kolay kıskançlık hisleri ile kendi kendisine gayret edebilir ve tedavi edebilir. Kişi kıskançlık hissettiği andaki niyetlerini inceleyerek, tabir ettiği hissin arkasında yatan iç konuşmaları yakalayarak, kıskançlık hissinden evvel gelen duyguyu ortaya çıkarmayı başarabilir. Kıskançlık hissinin nedeni araştırılmalıdır. Haklı mı haksız mı olduğu, bu hissin arkasında yatan temel hissin ne olduğu incelenmelidir.İleriki boyutlardaki kıskançlık ruhsal rahatsızlıklara yol açabilmektedir; zira kişi her an çok gerilim altında yaşamaktadır ve bir müddet sonra bununla baş edemeyeceği durumla karşı karşıya kalacaktır. Bu evrede kesinlikle ruhsal bir takviye alması kıymetlidir….
